23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı

23.04.2014
23 Nisan ve Anlamı

23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin açıldığı günün yıldönümüOlarak kutlanmaya başlanan milli bayram, ilk kez 23 Nisan 1920'de 'Hâkimiyeti MilliyeBayramı' olarak kutlanmıştır. 1930'lu yıllarda Çocuk Esirgeme KurumununGelenekselleştirdiği 'Çocuk Haftası'nın (23 Nisan - 1 Mayıs) başlangıcının da bu bayramlaAynı güne rastlaması sebebiyle 'Milli Hâkimiyet Bayramı ' ile Çocuk Bayramı aynı günkutlanmaya başlamıştır. 27 Mayıs 1935'te bugün, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve ÇocukBayramı olarak kutlanılmaya başlanmıştır. 1979'un, UNESCO tarafından 'çocuk yılı' ilanedilmesiyle de bu bayram, uluslararası nitelik kazanmıştır. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Türkiye Cumhuriyeti' nin ilk ve tek ulusal bayramıdır. Atatürk' ün Türk çocuklarınaarmağan ettiği bayram, dünya çocukları arasında sevgi ve dostluk bağlarının geliştirilmesi vetüm insanların barış içinde yaşayacakları bir dünyanın oluşmasına katkıda bulunmak için heryıl düzenlenmektedir. 23 Nisan, TBMM'nin açılışı ve dolayısıyla da halkın yönetime tamanlamıyla hâkim olmasının ilk günü olduğu için ulusal egemenlik açısından da önemli bir anlam taşır.

23 Nisan'ın "Ulusal Egemenlik" ile ilişkisi nedir diye sorarsak; 23 Nisan 1920 Büyük MilletMeclisi'nin açılış günüdür. Egemenlik yönetme yetkisidir. Ulusumuzun babadan oğula geçensaltanat yönetimini terk ederek halkın kendisini, seçtiği temsilcileri aracılığı ile yönetmeyebaşlamasıdır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde egemenlik padişaha aitti. Padişah ülkeyidilediği gibi yönetirdi. İmparatorluğun son yıllarında padişahlar kişisel rahatlarını düşündüler.Ülke sorunları bir kenara bırakıldı. Bu sırada Birinci Dünya Savaşı başladı. Savaş dört yılsürdü. Osmanlı İmparatorluğu'nun de saflarına katılmış olduğu İttifak Devletleri savaştayenildi. Savaş kurallarına göre Osmanlı İmparatorluğu da yenilmiş sayıldı. Bütün ülkeİngilizler, Fransızlar, Yunanlılar ve İtalyanlar tarafından paylaşıldı. Padişah ve yandaşlarıülkenin paylaştırılmasına ses çıkarmadılar. Mustafa Kemal Paşa Ulusal Kurtuluş Savaşı'nıbaşlatmak için İstanbul'dan Samsun'a 19 Mayıs 1919 günü geldi. Samsun'dan Amasya'ya,oradan Erzurum'a ve Sivas'a gitti. Sivas ve Erzurum'da kongreler topladı. Mustafa KemalPaşa egemenliğin ulusta olduğuna inanıyordu. Bu inançla "Ulusu yine ulusun azim ve kararıkurtaracaktır. Tek bir egemenlik vardır, o da ulusal egemenliktir." ilkesini öne sürdü. Yurdundört bir yanından seçilip gelen temsilciler - günümüzün milletvekilleri - Ankara'da 23 Nisan1920 günü toplandılar. İlk Büyük Millet Meclisi'nin toplandığı yapı Ankara'da UlusMeydanı'ndan istasyona giden caddenin başındadır. Bugün Kurtuluş Savaşı Müzesi olan buyapı tek katlıdır. O yıllarda Türkiye yokluk içindeydi. Milletvekillerinin oturduğu sıralar birokuldan getirildi. Meclis gaz lambası ile aydınlanıyor, soba ile ısınıyordu. Top seslerininAnkara'da duyulduğu zamanlarda bile meclis düzenli toplandı. Ulusal Kurtuluş Savaşıylailgili bütün kararlar bu mecliste alındı. Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Türk ulusuulusal inancın nelere göğüs gerebileceğini gösterdi. Ezilen uluslara kurtuluş yolunu açtı.Bağımsızlık savaşının öncüsü olan İstiklal Savaşı yeryüzünün öteki uluslarına örnek oldu.

23 Nisan'ın çocuklar açısından önemi nedir; 23 Nisan dünyada kutlanan ilk çocuk bayramıdır.Atatürk'ün Türk çocuklarına armağan ettiği bu bayram şenliklerine yabancı uluslarınçocukları da katılır. Atatürk çocuklara çok değer verirdi, gezilerinde okullara uğrar, ders dinler, sorular sorardı. "Bugünün küçükleri yarının büyükleridir." diyen Atatürk, yönetiminbayram süresince öğrencilere bırakılması geleneğini başlattı. 23 Nisan'da yönetim birimleriseçimle gelen kurullar bir süre çocuklara bırakılır. Bu güzel gelenek her yıl yinelenir. Her 23Nisan'da bütün Türkiye bir bayram alanı olur. Çocuklar törenlerde konuşmalar yaparlar, şiirler okurlar.

Peki, çoğumuz acaba bugünü çocuk bayramı diye mi kutluyoruz? Sanırım evet. Oysa bugün,önce 'Ulusal Egemenlik Bayramı'. İşte beni düşündüren de acaba bizler ne kadar bu konudabilinçliyiz? Bugünün ne kadar derin bir anlamı olduğunun farkında mıyız? Cumhuriyetimizinen önemli kuruluş felsefesi olan 'Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir' ilkesi, ülkemizi ilgilendiren siyasal, ekonomik, iç ve dış her türlü kararların sadece Türk Ulusuna aitolduğunu, başkaca hiçbir ülkenin veya yabancı kuruluşların bu kararlarda hükümranlık hakkıolamayacağını ve egemenlik haklarımızdan kısmen veya tamamen vazgeçme anlamına gelenher türlü teslimiyetçi siyasal anlayışlara kesinlikle izin verilemeyeceğini ifade eder. Ancak neyazık ki son zamanlarda demokrasi ve insan hakları kavramları altında ülkemiz bir kardeşkavgasına sürüklenmek istenmektedir. Ülkemizin bölünmez bütünlüğü ve Anayasalilkelerimiz çerçevesinde bağımsız bir ülke olarak tek amacımız akıl ve bilimin önderliğindeçağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak ve aşmaktır. Her kuşak kendisinden sonraki kuşaklara dahaiyi bir Türkiye bırakmak durumunda ve zorunluluğundadır. Bu, ülkemize ve yarınımızınçocuklarına karşı olan birincil ödevimizdir.

Elimizdekilerin kıymetini bilip, sahip çıkmak için zaman kaybetmemeliyiz. Bağımsızlığımızen değerli varlığımızdır. Belki bizler (Cumhuriyet kuşakları) bağımsızlık savaşı vermediğimiziçin bunun ne anlama geldiğini bilemeyiz ama geçmişten ders alarak geleceğimize yönvermek bizim elimizde. Ne yazık ki başka bir Atatürk gelmeyecek.

 
Temrek Mahallesi, Hükümet Caddesi, No:9 - Köprübaşı/ Manisa
0 (236) 571 20 01